Araştırmalar

Hizmetler Araştırmalar
ELEKTRİK PİYASASI İLE DOĞAL GAZ PİYASASI’NIN KARŞILAŞTIRMASI

ELEKTRİK PİYASASI İLE DOĞAL GAZ PİYASASI’NIN KARŞILAŞTIRMASI

Elektrik Piyasası ve Doğal Gaz Piyasasının karşılaştırılması için, öncelikle bu piyasalarda kullanılan ürünlerin piyasalar arasında birçok farkı yaratan fiziksel nitelikleri ile başlamak gerekir. Doğal gaz şebekesinde iletim dağıtım aşamalarında gaz halinde bulunan ürün, bazı istasyonlarda eksi 163 dereceye kadar düşürülerek sıvı haline getirilen LNG denilen halinde şebekeye verilmek üzere gazın 600 da biri hacminde gaza dönüşmek üzere de farklı formda da bulunmaktadır. Elektrik içinse bir madde yerine sadece enerji olarak nitelemek gerekir, bu özelliği de elektrik diğer enerji piyasalarına göre farklılık göstermektedir. Doğalgazı gaz formunda taşımak için, hem iletimde büyük çapta uluslararası hatlar ile hem de dağıtımda daha küçük de olsa benzer mantık da boru hatları kullanılmaktadır. Sıvı halde bulunan LNG için ise bu halde durmasını sağlayan eksi 163 dereceyi ancak bu konuya özel tasarlanmış gemiler ve araçlar ile sağlanabilmektedir. Elektrik için ise iletim ve dağıtım iletken maddeler üzerinden elektron hareketi ile mümkün olmaktadır. Bu temel fiziksel ayrım ile oluşan koşullarda bu iki piyasa arasında farklılıklar oluşmaktadır fakat ticari faaliyetler olarak bakıldığında birbirinin aynı hatta birbirinden alınmış uygulamaların olduğu görülmektedir. Çalışmanın başladığı şekli ile öncelikle fiziksel karşılaştırmalar, tarihsel süreç, ticari yapılanma ve oluşan piyasa yapısı madde madde açıklanacaktır.

Elektrik piyasasının üretimden son kullanıcıya kadar olan birbirine bağlı yapısını detaylarıyla görmek için bu alanı elektrik üretim, iletim ve dağıtım olmak üzere 3 ana başlığa koymamız gerekir. Her ne kadar üretimlerin nicelik olarak büyük kısmı iletimden bağlı bahsettiğimiz sıralamada olsa da dağıtım şebekelerinden hatta son kullanıcılara ait tesislerden bile elektrik üretim imkânı bulunmaktadır. Elektrik şebekelerinde öne çıkan bir önemli ayrım da ana başlıklar olarak belirttiğimiz üretim, iletim ve dağıtım kısımlarında bulunan gerilim farklılıklarıdır. Bu farklılıkların olmasının en temel nedeni ülkeleri baştan başa saran bu ağın kendi içinde sürekli arz ve talep dengesi içinde en düşük kayıplar ve belli standartlar ile çalışmasının amaçlanmasıdır. Büyük kapasitelerde yapılan elektrik üretim tesisleri genellikle 20 kV seviyesinde çok çeşitli kaynaklardan yapılır. İletim tarafına geçmek için elektrik şebekelerinde her tür voltaj seviyesi değişiminde olduğu gibi manyetik alanlar ile çalışan transformatörler kullanılır. Ülkemizde iletim için 154 kV ve 380 kV şebekeleri neredeyse tüm yapıyı oluşturmaktadır, bunun dışında çok istisna da olsa 60 kV seviyesinde hatlar da bulunmaktadır. Sayısı çok az olmakla birlikte büyük güçlerde bazı tesisler iletim seviyesinden de bağlantı yapabilmektedir. bu durum doğalgaz sektöründe de uygulandığı için iki sektörün benzer yanı olarak belirlenebilir. İletim şebekeleri insan vücudundaki atar toplar damarlar gibi ana akışı sağlamaktadır, kalp olarak da ülkemizin iletim şirketi olan TEİAŞ’ın 154 kV ve 380 kV hatları dengelediği anlık olarak arz ve talebi eşit tuttuğu yük tevzi merkezi çalışmaktadır. Bu merkezde ticari piyasa faaliyetleri ile dengelenemeyen yüklere müdahale edilmekte ve piyasa faaliyetlerinde detaylı anlatılacak Dengeleme Güç Piyasası ile sistemde yük artırma ve azaltma yapabilmektedir. Bu konu için verilebilecek en popüler örnek 31 Mart 2015 günü Türkiye'nin neredeyse tamamında yaşanan bir elektrik kesintisidir. Yaşanan sorunlar ile tüm şebeke çalışmaz hale gelmiş ve elektrik enerjisinin hayatımızda ne kadar önemi olduğu bize hatırlatmıştır. TEİAŞ şirketi kamuya ait olup, tekel olarak çalışmakta ve bu şekilde çalışmaya devam etmesi beklenmektedir. İletim seviyesinden sonra gelen dağıtım seviyesinde öncelikle iletim seviyesinden yine transformatörler ile dağıtım şirketinin kendi içinde enerjiyi taşıyacağı orta gerilim seviyesi denilen ülkemizde alternatifleri olsa da genellikle 34,5 kV seviyesinde olan hatlara indirilmektedir. Ardından da dağıtım şebekesi içinde son kullanıcıların elektrik kullanabilmesi için 220/380 V alçak gerelim seviyesine yine transformatör kullanılarak indirilmektedir. Her bir voltaj inmesinde akım artmakta ve enerji kaybı orantılı olarak artmaktadır. Seviyeler arası değişimlerde bir konu başlığı olarak incelenecek olan sayaçlar kullanılmaktadır. Sayaçlar piyasanın hem ticari faaliyetlerini yürütmesini hem de izlenen ölçüm verileri ile teknik işletilmesini sağlamaktadır.

Elektrik piyasasında sadece lisanslar alınırken farklı olarak doğalgaz sektöründe lisansların yanında sertifikalarda bulunmaktadır. Doğal Gaz Piyasası Kanunu, Doğal Gaz Piyasası Lisans Yönetmeliği ve Doğal Gaz Piyasası Sertifika Yönetmeliğine göre doğal gaz faaliyet konularına göre Kurumdan alınabilecek lisans türleri; İthalat lisansı, İletim lisansı, Depolama lisansı, Toptan satış lisansı, Dağıtım lisansı, Sıkıştırılmış doğal gaz (CNG) lisansı, İhracat lisansı ve yapım hizmet sertifikalarıdır. Yapım hizmet sertifikaları EPDK tarafından verilir. İç tesisat ve servis hatları sertifikası doğal gaz dağıtım şirketi tarafından verilir. Bu sertifikanın iptali ise EPDK tarafından yapılabilmektedir. 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na göre Üretim, iletim, dağıtım, piyasa işletimi, toptan satış, perakende satış, ithalat ve ihracat faaliyetleri ile bu faaliyetlere ilişkin iş ve işlemler için faaliyet konularına göre Kurumdan Üretim lisansı, OSB üretim lisansı, İletim lisansı, Piyasa işletim lisansı, Dağıtım lisansı, OSB dağıtım lisansı, Tedarik lisansı alınması gerekmektedir. Elektrik piyasasında lisanssız elektrik üretim faaliyeti dışında lisanssız piyasa faaliyeti yapılması mümkün değildir. Bir elektrik ve doğal gaz sektörü farkı da doğal gazın toptan satış faaliyeti ile iştigal eden tüzel kişi, iletim veya dağıtım faaliyeti yapamaz, iletim veya dağıtım faaliyet yapan tüzel kişiye iştirak edemez.

Elektrik piyasasında üretim faaliyetleri YEKDEM Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması haricinde lisansa tabidir. Lisansız faaliyet olan YEKDEM geçtiğimiz yıllarda çok sayıda yatırım yapılması için teşvik sağlamıştır. Özellikle alım garantisinin uzun süreli olması ve döviz cinsinden olmasının yanında sağladığı muafiyetler ile yenilenebilir enerji tesisleri mevcutta enerji piyasasında daha büyük kapasiteli rakipleriyle rekabet edebilmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üretiminde lisanslı veya lisansız üretim yapılan yerlerde fiyatlar, süreler ve bu şahıs veya tüzel kişilere görevli tedarik şirketleri aracılığıyla yapılacak ödemelere ilişkin usul ve esaslara Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) adı verilmektedir. Bu tür yenilenebilir enerji üretim tesisleri üretimlerinde kendi iç ihtiyaçları karşılandıktan sonra, üretimlerini bağlı bulundukları şebekenin sahibi elektrik dağıtım sistemine vermesi durumunda üretim kaynak türüne göre değişen birim bedeller ile (hidroelektrik enerjisi tesislerine kWh başına 7.3 $ cent, rüzgâr enerjisi tesislerine kWh başına 7.3 $ cent, jeotermal enerjisi tesislerine kWh başına 10.5 $ cent, biyo kütle ve güneş enerjisi tesislerine kWh başına 13.3 $ cent) 10 yıl alım garantisi ile satın alınmaktadır. Bu şekilde dağıtım sistemine aktarılan elektrik enerjisi miktarı dağıtım bölgesinde görevli perakende satış lisansı sahibi şirket tarafından satın alınması mevzuat ile sağlanmıştır. YEKDEM maliyetlerinin son kullanıcı faturalarına yansıması da elektrik piyasasının doğal gaz piyasasına göre bir farklılığı olarak ifade edilebilir. Doğal gaz piyasasının elektrik piyasasından farklı olan bir maliyet yansıtma konusu boru hattı halen ana şebekeye bağlı olmayan yerlerde, maliyeti boru hattından gelen gaza göre daha yüksek olan LNG veya CNG kullanılması durumunda fiyat farkının doğal gaz dağıtım şirketine tarife yoluyla verilmesidir.

Doğal gaz piyasasının yapısını, üretim dışında elektrik piyasası ile benzer bir fiziksel yapıya bölmek mümkün olacaktır. Üretim adında olduğu gibi doğal olarak bu maddeleri bulunduran yerlerde yer altından edinilmektedir. Ülkemizde doğal gazın neredeyse tamamı ithal olarak gelmekte ve yüzde bir civarında bir kısmı da ülkemiz sınırlarında çıkartılmaktadır. Enerji ithalatı açısından doğal gaz sektörü ve elektrik sektöründe fark bulunmaktadır, doğal gaz tamamına yakını ithal iken elektrik sektöründe bazı yerli kaynaklar ile kurulu güçte yarısı olmakla birlikte enerji tüketiminde yaklaşık %70’i ithal durumdadır. Doğalgaz en başta metan ve etan olmak üzere çeşitli hidrokarbonlardan (CnH2n+2) oluşan yanıcı gaz karışımlarıdır. Dünyanın birincil enerji tüketimindeki payı %23,7 olup oran artmaktadır. İletim elektrik piyasasında olduğu gibi tek elden BOTAŞ tarafından botu hatları ile yapılmaktadır. Türkiye'de kullanımda olan hatlar; doğal gazda Batı Hattı, Mavi Akım, Doğu Anadolu Doğal Gaz Ana İletim Hattı, Bakü Tiflis Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı, TANAP ve Türk Akım ve petrolde Irak petrol boru hattı ile Bakü Tiflis Ceyhan hatlarıdır. Yine piyasa karşılaştırmasında detayları aktarılacak olan dengeleme BOTAŞ tarafından yapılmaktadır. Doğalgaz piyasasında iletim dağıtım ve dağıtım içi dönüşümleri yapısal ve teknik olarak elektrik piyasasından farklı olsa da elektrik piyasası ile benzer şekilde en temel anlamda benzeşen dönüşüm mekanizması olarak RMS istasyonları kullanılmaktadır. Bu istasyonlar; doğal gaz şebekesinde ihtiyaç duyulan gazın temizlenmesi, ölçülmesi, basınç değerinin ayarlanması ve kokulandırılması için kullanılır. Bir benzer yönde çalışma mekanizmaları ve ölçüm birimleri farklı olsa da iki sektörde de geçişlerde sayaç kullanılmasıdır. Elektrik sayaçları enerji ölçümünü kWh üzerinden yaparken doğal gaz da bu ölçüm birimi M3’tür.

Sayaçlar konusunda, temel olarak kullanım yerleri benzerliği ve temel olarak ölçüm yapması benzer özellik olarak görülebilecekken, iki sektörde sayaçlar yapısal olarak birbirinden farklıdır. Elektrik sayaçları 1900lü yıllarda genellikle mekanikken, 2000 sonrası elektronik sayaçlar yaygınlaşmaya başlamış ve elektrik şebekesinden kullanılan sayaçların günümüzde tamamına yakını elektronik olmuştur. Elektrik sayaçlarında tamamen elektronik bir devre ile ölçüm yapmak mümkün olduğu için hiç mekanik ölçümü olamayan dijital cihazlara dönüşmüştür. Doğalgaz sektöründe burada önemli bir fark gazı ölçmek için sayacın bir kısmı elektronik olsa bile mutlaka mekanik kısma da ihtiyacının her zaman devam edeceğidir. Halen doğalgaz sektöründe önemli sayıda sadece mekanik ölçüm yapan sayaçlar bulunmaktadır. Bunun yanında gaz ölçüm kısmı mekanik olup elektronik kısmı da olan sayaçlarda kullanılmaktadır. İki sektörde de benzer olarak haberleşmeli sayaçlar kullanılsa da kullanım adetleri ve toplam içindeki kapsama yüzdelerine bakıldığında elektrik sektöründe gaz sektörüne göre çok ciddi sayıda haberleşmeli sayaç bulunmaktadır. Elektik sektöründe toplam haberleşmeli sayaç sayısı 2 milyon sayısına yaklaşırken gaz sektöründe bu sayının milyon seviyesine halen çok uzaktır. Haberleşme teknolojisi açısından incelendiğinde de elektrik sayaçlarında gaz sektörüne göre daha fazla alternatif bulunmaktadır. Elektrik şebekesinin kendisi de bir haberleşme şebekesi olarak kullanılabildiği için, PLC power line communication yani enerji hattından haberleşme alternatifi önemli bir fark olarak ortaya çıkmaktadır. Türkiye de bu tür yüzdesel olarak az kullanılsa da dünyada çok büyük kullanım alanlarına ulaşmıştır. Bunun dışında en yaygın kullanılan GSM haberleşmeli sayaç ve modemler iki sektörde de benzer şekilde kullanılmaktadır. Dünyada elektrik ve gaz şirketlerinin beraber işletildiği yerlerde (örneğin İngiltere), iki sektörün sayaçları farklı yerlerde olsa da aynı haberleşme altyapısı kullanılarak işletildiği görülmektedir. Ülkemizde bu yönde bir işletme yapılmamıştır. Elektrik Piyasası ve Doğal Gaz Piyasasının sayaçları açısından bir diğer farkı da ödemeli sayaçlardır. Doğal Gaz Piyasasında ön ödemeli sayaçların sayıları azalsa da halen çok bölgede kullanım halindedir. Ön ödemeli sayaçlar kullanan müşteriler güvence bedeli ödememektedir. Ön ödemeli sayaçtan faturalı sayaca geçen müşterilerde güvence bedeli, herhangi bir faturalı sayaç kullanan tesiste olduğu gibi alınmaktadır. Elektrik Piyasasında bu yönde bir kullanım bulunmamaktadır. Sayaçlar açısından benzer yönlerden biri de günümüzde sayaç mülkiyetlerinin dağıtım şirketlerinde olup bedellerin standart durumlarda müşterinden alınması söz konusu olmamaktadır. Elektrik piyasasında sayaçların mülkiyeti 2013 yılı yürürlüğe giren 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu öncesinde müşterilerde bulunmaktaydı, kanunda yapılan düzenleme ile mülkiyet dağıtım şirketlerine devredildi.

Doğal gazın yapısı nedeniyle basınç ve sıcaklıktan etkilenmektedir. Bu etkilenmenin her bölgede farklı olması nedeniyle basınç ve sıcaklık ölçümleri yapılarak veya yapılması ekonomik açıdan mantıklı olmayan yerlerde de bölgesel katsayılar kullanılarak yapılır. Burada temel amaç fiyatlaması yapılacak ürünün her yerde aynı yoğunluk koşullarında değerlendirilmesini sağlamaktır. Bu konuda elektrik sektörü gaz sektöründen ayrışır, elektrik için bu şekilde bir etki olmadığı için coğrafi ya da bölgesel farklılık söz konusu değildir. Gaz bağlantı aparatları doğal gaz dağıtım sektöründe işletme gideri ile dağıtım şirketine verilmektedir. Doğalgaz hacminin net olarak belirlenmesi için korrektör cihazları kullanılmaktadır.

Elektrik şebekesine bağlı cihazlarda zaman zaman şebekede değişen voltaj durumları nedeniyle arızalar ve yanmalar yaşanabilmektedir. Komşu işletmelerin veya şebeke genelinde oluşan durumların son müşterilerin cihazlarına yansıması aynı enerjinin tüm şebekede dolaşması nedeniyle mümkün olabilmektedir. Bunun popüler bir örneği de dağıtım şebekesine bağlı yenilenebilir enerji tesislerindeki değişimlerdir. Gün içinde yenilenebilir enerji kaynakları (güneş ve rüzgâr gibi) dalgalandıkça üretim kapasitesi düşmektedir. Dalgalı güç değişikliklerine ek olarak, genellikle gerilim değişiklikleri ile karşılaşılır. Gerilim değişikliği evimizin ya da tesisimizin bağlı olduğu elektrik şebekesine bağlandığında, bağlantı ekipmanlarında daha fazla dengesizlik ve arıza yaşayabilmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarında sürekli yaşanan değişimler enerji üretim kapasite kısıtlarına da neden olabilmektedir. Doğal gaz da elektrik benzeri bu şekilde arızaların yaşanması yerine daha çok yanma patlama gibi olumsuzluklar oluşabilecektir. Bu şekilde bakıldığında elektrik ve gaz piyasası arasında bir farklılık olduğu söylenebilecektir.

Şebeke otomasyonu açısından elektrik piyasası ve gaz piyasası benzerlik göstermektedir. İşletilen cihazlar farklı olsa da otomasyon sistemlerinin çalışma yapısı benzerlik göstermektedir. Elektrik piyasasında kullanılan cihazların elektriksel kontrol cihazların yönetimi ve gaz sektöründe ise daha çok mekanik işlemlerin yönetimi yapılmaktadır. Toplanan parametrelere bakıldığında da elektrik piyasasında birçok elektriksel parametre toplanırken, gaz piyasasında hacim, sıcaklık basınç gibi farklı veriler toplanmaktadır. Elektrik piyasasında şebeke otomasyonu; SCADA DMS OMS sistemi, enerji analizörleri, kalite kaydediciler ve TEİAŞ entegrasyonu bileşenleri ile çalışır. Bu bileşenler aracılığıyla toplanan veriler teknik yeterlilik kriterlerini sağlayıp sağlamadığı kontrol edilir ve bu veriler analiz sürecine iletilir. Kalite kontrolü yapılmış ve ilişkisel yapılarına göre birleştirilmiş veriler üzerinde şebeke analizleri yapılır. Yapılan analiz çalışmaları neticesinde ortaya çıkan sonuçlar kök neden açısından değerlendirilir. SCADA Sistemi elektrik şebekesindeki istasyonların anlık izlenmesine olanak sağlar. Bu izleme süresince oluşan tüm veriler DMS dağıtım yönetim sistemi içinde depolanır. Geçmişte edinilmiş veriler saha operasyonlarının iyileştirilmesi ve karar destek mekanizmalarının oluşturulması gibi süreçlerde faydalanılır.

Fiziksel kısımda öne çıkan en büyük farklardan biri de depolamadır. Doğal gazın fiziksel depolamaya uygun yapısı sayesinde büyük miktarlarda depolama yapılmaktadır. Elektrik de ise halen ekonomik olarak çok makul olmayan batarya gibi çözümlerin yaygınlaşmaması nedeniyle ve su pompaj gibi fiziksel depolamanın ülkemizde yoğun kullanılmaması ile yok denilebilecek seviyelerdedir. Doğal gazda Silivri doğalgaz depolama projesi, Floating Storage Regasification Unit projesinin ve tuz gölü depolama projesi ile ülkemizin depolama kapasitesi 11 milyar metreküp ve toplam tüketimin %20'si depolanabilir hale gelecektir.

Tarihsel gelişmeye bakıldığında elektrik piyasasında faaliyetler, 1902’de Tarsus’da 2kW’lık bir dinamo ile başlamış, 1926’da ile özel şirketi KÇETAŞ faaliyete geçmiş, 1953 yılında Birinci İstişari Enerji Kongresinden hidroelektrik santrallerin kurulmasına karar verilmiş ve DSİ kurulmuş, 1970 Tek kurulmuş ve kamu santrallerini devralmış fakat iletim/dağıtım hatlarını devralması 1982 yılında gerçekleşmiş, 1993 yılında TEAŞ üretim iletim ve TEDAŞ dağıtım olarak ikiye ayrılmıştır. 2001 yılında Elektrik Piyasası Kanunu evreye girmiş, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu oluşturulmuş ve TEAŞ Üretim, İletim ve Ticaret olarak 3’e ayrılmıştır. 2004 yılında TEDAŞ 21 bölgeye ayrılmıştır. Doğal gaz sektörü ise elektrik sektöründen farklı olarak çok daha yakın zamanlarda faaliyetleri başlayan bir sektördür. 15 Ağustos 1974 tarihinde, Irak petrolünün Ceyhan'a taşınmasını gerçekleştirmek üzere, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'na (TPAO) Bağlı Ortaklık olarak BOTAŞ kurulmuştur. BOTAŞ, 1995 yılında KİT olarak yeniden yapılandırılarak 1987 yılından itibaren de doğal gaz taşımacılığı ve ticareti işini de üstlenmiştir. 14 Şubat 1986'da eski Sovyetler Birliği ile imzalanan, yılda 6 milyar m³ gaz alımına yönelik anlaşma ile Türkiye, 1987'de doğal gaz kullanmaya başlamıştır. Şubat 1990 tarih ve 20428 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan 397 sayılı kararname ile doğal gazın ithali, ithal edilen doğal gaz ile BOTAŞ tarafından satın alınan yerli doğal gazın satışı, satış fiyatının tespiti ve ülke içinde dağıtımı yetkisi BOTAŞ'a verilmiştir. Doğal gaz dağıtımı alanında İstanbul, Ankara, Bursa, Eskişehir ve İzmit’te kamu şirketleri tüketicilere doğalgaz dağıtım hizmeti vermişlerdir.

Özelleşme yapısı açısından da elektrik sektörü ve doğal gaz sektörü farklılık göstermektedir. Elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesinde İşletme Hakkı Devrine dayalı satış modelini uygulanmıştır. Bu modele göre yatırımcı, özelleştirilen dağıtım şirketinin dağıtım lisansına sahip olduğu bölgedeki bu tesislerin işletilmesinin sorumluluğunu üstlenmiştir. Ancak, dağıtım tesislerinin mülkiyeti TEDAŞ’a ait olarak kalmış ve Elektrik Piyasası Kanunu’nda belirlendiği gibi, dağıtım şirketleri, EPDK tarafından verilen dağıtım lisans ile tekel olarak çalışmaktadır. Hidroelektrik santrallerin işletme haklarının devredilmesi yoluyla yapılarak doğal gaz sektöründen farklı olurken, Termik santral varlıklarının blok satışı yöntemi ile yapılması ile doğal gaz sektörü ile benzerlik göstermektedir. Doğal gaz dağıtım şirketlerinin halen tamamı özelleşmemiştir. Özelleşen doğal gaz dağıtım şirketlerinde elektrik dağıtım şirketleri özelleştirmelerinden farklı olarak mülkiyet hakkı devri de yapılmıştır. Doğal gaz özelleştirmelerindeki bir diğer farklılık da özelleşme sırasında belediyelere %10 hissenin bedel ödemeden ve ek olarak %10 hissenin de bedelini ödeyerek elde etmesi sağlanmıştır. Yine özelleşme farklılıklarından biri elektrik dağıtım şirketleri özelleştirmeleri açık artırma ile yapılırken, doğal gaz dağıtım şirketleri özelleştirmelerinde gaz birim hizmet bedelinde açık eksiltme ile yapılmıştır. Mülkiyetlerin farklı olması nedeniyle yatırım bütçelerinin karşılanma şekli de farklılıklar göstermektedir. Elektrik sektöründe yatırım bedelleri EPDK tarafından belirlenen bütçeler ile tarifeler tarafından karşılanmaktadır. Doğal gaz sektöründe ise mülkiyet devri yapıldığı için yatırım bütçesi işletmeyi yapan şirket tarafından karşılanmaktadır. Sektörüler arasında bir diğer farklılık da şirketlerin alan genişlemesi konusundadır, elektrik şirketinde yetki verilmiş alan sabitken, doğal gaz sektöründe genişleme dağıtım şirketinin başvurması halinde belediye encümen kararı alınmasının ardından EPD kurulu kararı ile yapılabilir.

Elektrik piyasasının doğal gaz piyasasından farklı olduğu yanlardan biri de özelleştirmelerin ardından dağıtım şirketlerinin dağıtım ve perakende alanları olmak üzere iki ayrı şirkete ayrılmasıdır. Doğal gaz sektöründe ise dağıtım ve perakende faaliyeti aynı şirket altında beraber yürütülmektedir. 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda belirtiği şekli ile Elektrik Dağıtım Şirketi: Belirlenen bir bölgede elektrik dağıtımı ile iştigal eden tüzel kişiyi, Dağıtım tesisi: İletim tesislerinin ve dağıtım gerilim seviyesinden bağlı üretim ve tüketim tesislerine ait şalt sahalarının bittiği noktadan sonraki nihayet direğinden, alçak gerilim seviyesinden bağlı tüketicilerin yapı bina giriş noktalarına kadar, bina giriş ve sayaç arası hariç, elektrik dağıtımı için teçhiz edilmiş tesis ve teçhizat ile dağıtım şirketince teçhiz edilen ya da devralınan sayaçları, Ticari faaliyette bulunan perakende şirketlerini de; Görevli tedarik şirketi: Dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin hukuki ayrıştırması kapsamında kurulan veya son kaynak tedarik yükümlüsü olarak Kurul tarafından yetkilendirilen tedarik şirketini, Tedarikçi: Elektrik enerjisi ve/veya kapasite sağlayan üretim şirketleri ile tedarik lisansına sahip şirketi, Tedarik şirketi: Elektrik enerjisinin ve/veya kapasitenin toptan ve/veya perakende satılması, ithalatı, ihracatı ve ticareti faaliyetleri ile iştigal edebilen tüzel kişiyi tarif etmektedir. Özelleştirilmiş elektrik dağıtım şebekelerinin tesisleri ve varlıklarının her türlü işletme ile yatırım planlaması ve uygulamasında onay ve değişiklik yetkisi Enerji Piyasası Kuruluna aittir. Dağıtım hizmetinin Elektrik Piyasası Kanunu’nda belirtilen şekilde verilmesini sağlayan yatırımların yapılması lisans sahibi dağıtım şirketinin yükümlülüğündedir. Enerji Piyasası Kurumu dağıtım ve perakende faaliyetlerini yönlendirerek, izleyip ve denetlemektedir. Enerji Piyasası Kurulu tarafından onaylanarak gerçekleşmesi beklenen yatırımların, belirlenen süre ve nitelikte gerçekleştirilmemesi halinde dağıtım lisansı sahibi şirketlere yaptırımları bulunmaktadır. Ayrışma öncesi Dağıtım şirketi tarafından yürütülmekte olan perakende satış faaliyetleri, ayrışmanın ardından görevli tedarik şirketi tarafından yerine getirilmektedir. Görevli tedarik şirketi, ilgili dağıtım bölgesinde bulunan tüketicilere Enerji Piyasası Kurulu tarafından onaylanan perakende satış tarifeleri doğrultusunda elektrik enerjisi satışı yapmaktadır. Görevli tedarik şirketinin bu sıfatını da almasını sağlayan en kritik görevlerinden biri de serbest tüketici niteliğine sahip olmasına rağmen, herhangi bir tedarikçiden elektrik enerjisi temin etmesi mümkün olmayan tüketicilere, son kaynak tedariki olarak belirlenmiş olan elektrik enerjisi teminini sağlamaktadır. 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu’na göre dağıtım : doğal gazın müşterilere teslim edilmek üzere mahalli gaz boru hattı şebekesi ile naklini ve perakende satışını, dağıtım şirketi : belirlenen bir şehirde doğal gazın dağıtımı ve mahalli gaz boru hattı şebekesi ile nakli faaliyetlerini yapmaya yetkili kılınan tüzel kişiyi, toptan satış : doğal gazın dağıtım şirketlerine ve serbest tüketicilere yapılan satışını, toptan satış şirketi : Sistem içinde veya dışında, iletim veya dağıtım faaliyeti yapmaksızın, doğal gazın toptan satış faaliyeti ile iştigal eden tüzel kişiyi ifade eder. Bunun sonucu olarak elektrik sektöründe daha fazla sektör açıklığı yönünde adımlar atılmış ve serbest tüketici limiti 2021 yılında yıllık 1.200 kWh'e düşmüştür. Doğal gaz sektöründe ise rakam çok yüksek kalmış ve Konut tüketicileri (evsel tüketiciler) için serbest tüketici olma sınırı 75.000 m3’te kalmıştır.

Tarifeler açısından bakıldığında işlem kalemleri ve birimleri açısından elektrik sektörü ve doğal gaz sektörü farklılık göstermektedir. Birim fiyatların üst sınır koyulması açısından ise iki sektörde benzerlik bulunmaktadır. Burada birimler farklı olmasına rağmen sınır koyma mantığı ile benzerlik oluşmaktadır. Fiyat tavanı regülasyonunda, mal ve hizmetin fiyatı için bir üst sınır belirlenir ve tekel bu sınırı aşmamak koşuluyla mal ya da hizmeti istediği fiyattan satmakta serbest bırakılır. Fiyat tavanı yönteminde elde edilen maliyet düşüşleri, en azından mevcut fiyat kontrol dönemi boyunca firmaya ilave kar sağlamaktadır. Fiyatın düşürülmesi yoluyla firma maliyetlerini azaltmaya zorlanmaktadır. Firma, maliyetleri aşağıya çektiği oranda karını artırma imkânına sahip olmaktadır. Fakat bir sonraki tarife döneminde maliyet düşüşüyle elde edilen ilave karın elimine edileceği endişesiyle, firma maliyetleri düşürme çabası içinde olmayabilir. Bu yöntemin en önemli özelliği, fiyatın belirlenmiş olması nedeniyle, firmanın maliyetlerini düşürme yoluyla karını artırabilme imkânının bulunmasıdır. Bu durum firmaları maliyetlerini düşürmeye ve dolayısıyla üretimde etkin olmaya teşvik eder.

Tarifelerdeki hizmet bedelleri için özelleşme şekilleri farklı olduğu için elektrik ve doğal gaz sektöründe farklılıklar bulunmaktadır. Elektrik sektöründe bu bedeller ulusal olarak belirlenirken, doğal gaz sektöründe özelleşme aşamasında ihalede oluşan koşullara göre her bölgede değişik şekilde uygulanmaktadır.

Şirketlerin toplam gelirleri açısından elektrik dağıtım sektörü ve gaz dağıtım sektöründe benzerlik bulunmaktadır. Elektrik piyasasında fiyat ve gelir tavanı yöntemi uygulanarak tarife düzenlenmektedir. Dağıtım Bağlantı, bağlantı bedeli, dağıtım sistemine bağlantı yapan kişinin iç tesisatının dağıtım şebekesine bağlanması için inşa edilen bağlantı hattı kapsamında katlanılan masraflarla sınırlı bir bedel olup tüketicilerden tek seferde alınmaktadır. İletim sistemi kullanım bedeli, iletim sistemi işletim bedelinden oluşur. Elektrik dağıtım sektöründe dağıtım hizmet bedeli, dağıtım sistemi yatırım harcamaları, sistem işletim maliyeti, teknik ve teknik olmayan kayıp maliyeti, kesme bağlama hizmet maliyeti, Sayaç okuma maliyeti, reaktif enerji maliyeti, gibi dağıtım faaliyetinin yürütülmesi kapsamındaki tüm maliyet ve hizmetleri karşılayacak bedellerden oluşmaktadır. Elektrik sektöründe perakende satış bedelleri üst limiti APDK tarafından belirlenen regüle tarife olmak üzere, aktif enerji maliyeti, faturalama ve müşteri hizmetleri maliyeti, perakende satış hizmet maliyeti gibi perakende satış faaliyetinin yürütülmesi kapsamındaki tüm maliyet ve hizmetleri ile maruz kalınan risklerden hareketle belirlenen sektörel brüt kâr marjı dikkate alınarak belirlenir. Doğal gaz dağıtım sektöründe gazın iletimi, dağıtımı, LNG veya gaz olarak depolanması ve satışı ile bunlara dair hizmetlere ilişkin fiyat, hüküm ve şartları tarife ile düzenlemektedir.

Elektrik piyasası ile doğal gaz piyasasının bir diğer farkı da kayıp kaçak için elektrik şirketlerinde düzenleme bulunurken doğal gaz dağıtım şirketlerinin teknik kayıpları veya dağıtım bölgelerinde kaçak kullanım miktarları açısından doğalgaz piyasasında herhangi bir uygulama bulunmamaktadır. Ayrıca; teknik kayıp gazlara ilişkin bedeller ile kaçak doğalgaz kullanımları, tarife hesaplarında dikkate alınmamaktadır. Elektrik dağıtım sektöründe ise yıllık kayıp kaçak hedefleri şirketler için önemli bir gelir kalemidir. Bu düzenlemenin amacı, dağıtım şirketlerinin teknik ve teknik olmayan kayıplarına ilişkin maliyetlerin tarifelere yansıtılmasında esas alınacak hedef kayıp oranlarının belirlenmesidir. Elektrik dağıtım şirketi teknik ve teknik olmayan kayıp gerçekleşme oranlarının belirlenmesi amacıyla dağıtım şirketleri verileri EPDK’ya sunar.

Doğal gaz dağıtım sektöründe gelir tavanı uygulaması ile dağıtım şirketinin ihtiyaç duyacağı gelir gereksiniminin hesaplanarak, şirketin bunun üzerinde veya altında edindiği gelirlerin bir sonraki döneme yansıtılmasını esas alınır. Tarife dönemi boyunca her yıl sonunda gerçekleşen gelir ile formül doğrultusunda elde edilen tavan gelir karşılaştırılarak ortaya çıkan fark ya tüketicilere geri ödeme ya da bir sonraki yıl uygulanacak tarifelerde yapılacak ayarlama ile giderilmektedir. Gelir tavanı yönteminde şirketin sadece öngörülen gelirin üzerinde veya altında elde ettiği gelir miktarı bir sonraki döneme yansıtılmakta, şirketin performansına bağlı olarak maliyetlerini düşürerek elde ettiği kazanımlar tarife dönemi boyunca şirkete bırakılmaktadır.

Piyasa faaliyetlerine bakıldığında ülkemizde önce elektrik ve ardından da gaz sektöründe enerji piyasaları oluşturulmuştur. Bu piyasa 2015 yılında kurulan Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ) içinde yer almaktadır. Elektrik piyasası EPİAŞ tarafından işletilen Gün Öncesi Piyasası, Gün İçi Piyasası, Kapasite Mekanizması ve TEİAŞ tarafından işletilen Dengeleme Güç Piyasasından oluşmaktadır. Gün öncesi piyasası, saatlik işlemlerin günlük olarak işletildiği gerçekleşen işlemler ilgili zaman dilimi boyunca sabit seviyeli arz ya da talebe karşılık bulmasını sağlayan piyasadır. Gün içi piyasası saatlik bazda işlemlerin sürekli olarak işletildiği sadece ilgili günden çalışan yirmi dört saatlik bir piyasadır. Gün içi piyasasına verilen tekliflerin ardından yapılan teklife ait elektrik arzı ya da talebi sağlamak zorunlu hale gelmektedir. Yan hizmetler ve dengeleme güç piyasası Enerji piyasasındaki Gerçek zamanlı dengelemeyi oluşturur. Bu mekanizmaların fiziksel kısmı Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) tarafından ve uzlaşmaları da EPİAŞ tarafından sağlanmaktadır. Ülke genelinde tüm yükün dengelenmesi için arz ve talep anlık olarak Milli Yük Tevzi Merkezi aracılıyla gerçekleştirilmektedir. Bunu yapabilmek için Milli Yük Tevzi Merkezi insan vücudundaki kalp gibi çalışmaktadır. Arz ve talepteki büyük kapasiteler takip edilmekte ve bir tarafın eksik kalması durumunda dengelemek için aksiyon alınmaktadır. Örneğin talebin çok yüksek olduğu bir zamanda, Milli Yük Tevzi Merkezi EPİAŞ mekanizmaları aracılığı ile yeni arz talep eder fiyat yükselerek kapasiteler sağlanır. Yine de bazı günler tüm fiziki kapasitenin kullanıldığı ve halen talebin olduğu görülür böyle zamanlarda Milli Yük Tevzi Merkezinin talebi azaltmaktan başka çaresi kalmaz ve alt kademedeki sistem işletmecilerinden yük azaltmasını ister. Milli Yük Tevzi Merkezi gerçek zamanlı dengeleme yapabilmek için emre amade bekleyip çok hızlı devreye alınabilecek kapasite sağlanması Dengeleme güç piyasası ile mümkün olur. Doğalgaz sektöründe de EPİAŞ faaliyetleri 2018 yılı itibari ile başlamıştır. Bu piyasada da ticari odaklı olan Gün Öncesi Piyasası ve Gün İçi Piyasası EPİAŞ tarafından işletilirken, Dengeleme de BOTAŞ tarafından yapılmaktadır. İki piyasa içinde vadeli işlemlerin yapıldığı piyasaların 2021 yılı içinde devreye alınması planlanmaktadır. Elektrik piyasası katılımcılarına birçok avantaj sağlayacak olan Vadeli Elektrik Piyasası’nın (VEP) açılış tarihi, tüm dünyada etkili olan Covid-19 pandemisinin meydana getirdiği çeşitli olumsuzluklar sebebiyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 19/11/2020 tarihli ve 9704 sayılı kararı ile 1 Haziran 2021’e ertelenmiştir. Türkiye'de doğal gaz ticaretinin daha rekabetçi koşullarda yapılmasına ve Karadeniz gazının ileri tarihli kontratlarla satılmasına imkân sağlayacak Vadeli Doğal Gaz Piyasası 1 Ekim'de devreye girecektir.

Elektrik piyasasında kamulaştırma iletim lisansı, dağıtım lisansı, üretim ön lisansı ve lisansı sahiplerinin faaliyetleri için gerekli olan özel mülkiyetteki taşınmazlar için yapılır. Doğal gaz piyasasında kamulaştırma doğal gaz piyasa faaliyetlerinin gerektirmesi halinde; BOTAŞ mülkiyetinde bulunan iletim ve depolama ve ARMS tesisleri için kamulaştırma işlemleri BOTAŞ tarafından yapılmakta olup Kamulaştırma konusunda Kurumca bir işlem yapılmamaktadır. Dağıtım lisansı kapsamındaki tesisleri, depolama lisansı kapsamındaki tesisleri, CNG lisansı sahibinin, CNG dolum, boşaltım ve muhafaza tesisleri için 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nda belirtilen esaslar dahilinde kamulaştırma yapılabilir. Özel mülkiyete ait taşınmazlarda kamulaştırma, Maliye Hazinesine ait taşınmazlarda irtifak hakkı tesisi, Maliye Hazinesine ait taşınmazlarda kiralama, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlarda irtifak hakkı tesisi, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlarda kiralama, maliye hazinesi dışındaki diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlarda devir işlemleri iki sektörde de yapılmaktadır.

Elektrik ve doğal gaz piyasalarında denetim işlemleri genel olarak birbirine benzese de denetimi gerçekleştiren kuruluş gibi detaylarda farklılıklar bulunabilmektedir. Elektrik piyasasında denetim EPDK ve bağımsız denetim kuruluşlarınca tesis bazında kurulu gücü 100 megavat (mekanik) üstünde olan üretim lisans sahibi tüzel kişilere, elektrik piyasasında faaliyet gösteren Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Üretim ve OSB dağıtım lisans sahibi tüzel kişiler hariç dağıtım lisansı sahiplerine ve tarifesi düzenlemeye tabi olan tedarik lisansı sahiplerine yapılabilmektedir. Elektrik dağıtım şirketlerinin enerji ve tabii kaynaklar bakanlığınca denetimi de yapılmaktadır.

Doğal gaz piyasasında denetim EPDK ve bağımsız denetim kuruluşlarınca dağıtım lisansı sahiplerine, tarifesi düzenlemeye tabi olan depolama lisansı sahiplerine ve iletim lisansı (boru hattı) sahiplerine yapılabilmektedir. Doğal gaz dağıtım şirketlerinin denetimi için hizmet alımı elektrik sektöründen farklı olarak EPDK dışında Ugetam İstanbul Uygulamalı Gaz ve Enerji Teknolojileri Araştırma Mühendislik San.Ve Tic.A.Ş., S&Q Mart Kalite Güvenlik Sanayi Ve Ticaret A.Ş., Sgs Supervıse Gözetme Etüd Kontrol Servisleri A.Ş., ve ELTEM-TEK Elektrik Tesisleri Mühendislik Müteahhitlik Danışmanlık ve Tic. A.Ş. tarafından da yapılabilmektedir. Bunun yanında Sermaye Piyasası Kurulu denetimi ve Rekabet Kurumu denetimi iki sektörde de benzer şekilde yapılmaktadır.

Elektrik ve doğal gaz piyasalarında şirket büyüklükleri ve ciroları ile orantılı taban tavan ceza uygulaması açısından aynı uygulamalar kullanılmaktadır. Petrol ve LPG piyasalarında taban tavan uygulaması varken Elektrik ve doğal gaz piyasalarında matbu cezalar uygulanmaktadır. Cezaların tümü birleşmektedir, fiil sayısına göre ceza artmamaktadır. Burada bir farklılık sokak lambaları için elektrik piyasasında bulunmaktadır, bu konuda lamba başına ceza uygulanmaktadır. Elektrik ve doğal gaz piyasalarında aynı şekilde ceza ve ihbarlarda şirketlerde devir ya da birleşme olması durumunda yükümlülük yeni şirkete geçmektedir. Elektrik ve doğal gaz piyasalarında aynı olan bir diğer konu da tekerrür cezası konusundadır, tekrarlanan işlemlerde önceki cezanın katları olarak ceza uygulanır. Mevzuata aykırılık para cezası ve yeni ihtar süresine rağmen süresinde giderilmezse idari para cezası tekerrür uygulaması yapılarak bir önceki cezanın iki katı para cezası uygulanır ve yine ihtar süresi verilir. Mevzuata aykırılık bu ihtar süresinde giderilirse soruşturma sonlandırılır. Bu durumda da verilmiş olan ihtar ortadan kalkmaz. Mevzuata aykırılığın halen giderilmemesi halinde tekerrür olarak uygulanan cezanın iki katı uygulanır ve yeniden ihtar süresi verilir. Mevzuata aykırılık bu ihtar süresinde giderilirse soruşturma sonlandırılır. Önceden verilmiş olan ihtarlar ortadan kalkmaz. Mevzuata aykırılığın ihtar süresinde giderilmemesi halinde en son uygulanan para cezasının iki katı para cezası uygulanarak ihtar süresi verilir. Mevzuata aykırılık giderilinceye kadar ve lisans sahibine uygulan cezalar toplamı lisans sahibinin bir önceki mali yılına ilişkin gelir tablosundaki gayri safi gelirin yüzde onuna ulaşması halinde lisans Kurulca iptal edilebilir.

Elektrik ve doğal gaz piyasalarında bir farklılık da elektrik piyasasında kesilen idari cezaların %25 kadar miktarı EPDK’ya gelir olarak kaydedilirken, doğal gaz piyasasında bu şekilde bir gelir kaydı yapılmamaktadır.

İletişim

Kavacık Mah. Öge Sk. No: 20/17 Beykoz / İstanbul

Ulutek Teknopark Üniversite 1. Cad. No: 933 Görükle Nilüfer / Bursa

+90 850 307 92 77

© 2023 United Yazılım Teknolojileri A.Ş. Tüm Hakları Saklıdır.